Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, “zincirleme biçimde basın ve yayın yoluyla halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme” suçlamasıyla yargılandığı davada bugün ilk kez hakim karşısına çıktı. Savcı mütalaasında Özdağ hakkında 1,5 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası talep etti. Mahkeme, tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı 17 Haziran Salı gününe erteledi.
Duruşma, Çağlayan Adliyesi 18. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülmesi planlansa da, salonun yetersizliği nedeniyle Silivri Cezaevi 2 No’lu duruşma salonunda yapıldı. Saat 10.50’de başlayan duruşmada Özdağ, savunmasına emekli milletvekili maaşı dışında gelirinin olmadığını belirterek başladı. Duruşmaya saat 15.30’da ara verildi.
“Tutanakta Partimin Adı Geçmiyor”
Savunmasında Kayseri’deki olaylara değinen Özdağ, “Önce bu olayların neden çıktığı sorulmalı” diyerek savcılık iddianamesini eleştirdi. Özdağ, 30 Haziran 2024’te Kayseri’de 27 yaşındaki Suriyeli bir erkeğin, 7 yaşındaki bir Suriyeli kıza cinsel taciz girişiminde bulunduğunu ve bu olayın ardından protestoların başladığını belirtti.
Kayseri Valisi’nin olayı “alçakça” olarak tanımladığını hatırlatan Özdağ, olayların polis müdahalesi ve halkın tepkisiyle büyüdüğünü söyledi. Kayseri İl Emniyet Müdürlüğü’nün hazırladığı 2 Temmuz 2024 tarihli tutanakta 3 konut, 261 iş yeri, 12 araç yakıldığı; toplamda 142 aracın zarar gördüğü ve 21 kamu görevlisinin yaralandığı bilgisi yer alırken, Zafer Partisi’ne dair tek bir ifadenin geçmediğini vurguladı.
“Gözaltına Alınanlar Arasında Bir Tek Partilimiz Yok”
Ümit Özdağ, olaylar sırasında 989 kişinin gözaltına alındığını, 23 kişinin tutuklandığını belirtti. “Bu kişiler arasında bir tane bile Zafer Partili yok” diyen Özdağ, eğer partisi olayları kışkırtmış olsaydı, gözaltına alınanlar arasında mutlaka partililer olacağını ifade etti.
Kayseri’deki olayların ardından 1 Temmuz’da yaptığı sosyal medya paylaşımlarıyla halkı sakin olmaya ve evlerine dönmeye çağırdığını dile getiren Özdağ, “Bu çağrılarımın ardından sosyal medyada hakaretlere maruz kaldım. Ancak hem emniyet hem savcılık, bizim bu olayları yatıştırmaya çalıştığımızı biliyor” dedi.
“İfade Özgürlüğü Kuzey Kore Standartlarına Çekilemez”
Savcılığın delil olarak sunduğu 2020-2023 yıllarına ait sosyal medya paylaşımlarının büyük kısmının milletvekilliği dönemine ait olduğunu belirten Özdağ, “Bu paylaşımlarda şiddet çağrısı yoktur. Bunları suç saymak, ifade özgürlüğünü Kuzey Kore standardına çekmektir” ifadelerini kullandı.