DEM Parti Milletvekilleri Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan, İmralı Adası’nda terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan ile 28 Aralık 2024 tarihinde bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşme, Adalet Bakanlığı’nın izniyle gerçekleşirken, iznin verilmesinde Öcalan’ın tercihlerinin etkili olduğu ifade edildi.

DEM Parti’den yapılan açıklamada, görüşmede Öcalan’ın sağlık durumunun iyi olduğu ve moralinin yüksek olduğu belirtilirken, Kürt sorununun çözümüne ilişkin kritik değerlendirmelerde bulunduğu vurgulandı. Son olarak Öcalan ile 5 Nisan 2015’te bir görüşme gerçekleştirilmişti.

DEM Parti’nin 7 Maddelik Açıklaması
DEM Parti, görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, Öcalan’ın Türkiye ve Ortadoğu’daki son gelişmeler üzerine değerlendirmeler sunduğunu ve çözüm önerileri paylaştığını belirtti. Açıklamanın dikkat çeken maddeleri şu şekilde:

1. Türk-Kürt Kardeşliği: Türk-Kürt kardeşliğini yeniden güçlendirmek, tarihi bir sorumluluk olmanın ötesinde tüm halklar için kader belirleyici bir önem taşımaktadır.
2. Siyasi Çevrelerin Katkısı: Sürecin başarısı için tüm siyasi çevrelerin dar hesaplardan uzak, yapıcı bir tavır sergilemesi ve pozitif katkı sunması elzemdir. Bu süreçte TBMM en önemli zeminlerden biridir.
3. Bölgesel Sorunların Ciddiyeti: Gazze ve Suriye’de yaşanan olaylar, dış müdahalelerle kangrenleştirilen sorunların çözümünün artık ertelenemez bir hal aldığını göstermektedir. Muhalefetin bu süreçteki katkıları ve önerileri değerlidir.
4. Yeni Paradigmaya Katkı: Sayın Devlet Bahçeli ve Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın destek verdiği yeni paradigmaya pozitif katkı sunacak bir irade ve kararlılığa sahibim.
5. Devlet ve Siyasi Çevrelerle Paylaşım: Bu yaklaşımım gerek devletle gerekse siyasi çevrelerle paylaşılacak; süreçte gereken adımlar atılacaktır.
6. Demokratik Dönüşüm: Atılacak tüm adımlar, Türkiye’nin hak ettiği düzeye ulaşmasını sağlarken demokratik bir dönüşüm için de kıymetli bir rehber olacaktır.
7. Barış Çağrısı: Devir, Türkiye ve bölge için barış, demokrasi ve kardeşlik devridir.

DEM Parti’den yapılan açıklama, çözüm sürecine yönelik yeni bir dönemin habercisi olarak yorumlandı. Görüşme, siyasi çevrelerde ve kamuoyunda geniş yankı uyandırdı.