İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nin veda konuşmasında siyasete ulusal anlamda devam edeceğinin mesajını veren Başkan Soyer, “Görevimiz sona erse de, İzmir’de ektiğimiz her bir tohumun takipçisi olmaya, mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz. Bugüne kadarki hattımız İzmir Büyükşehir Belediyesi’ydi. Bundan sonra sathımız, sine-i millettir. Tüm Türkiye’dir” dedi.

 31 Mart 2024 tarihindeki yerel seçimler öncesinde İzmir Büyükşehir Belediyesi meclisi son kez gerçekleşti. Mart ayı meclisinin üçüncü birleşimi İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in yönetiminde gerçekleşti.  Büyükşehir üyelerinden gelen önergeler ilgili komisyonlara sevk edilirken komisyonlardan gelen raporlar da meclis üyelerinin onayına sunuldu.

Son oturumda başkan grup başkan vekilleri olmak üzere çok sayıda meclis üyesi veda konuşması yaptı. Son konuşmayı ise Başkan Soyer gerçekleştirdi.

Soyer şunları söyledi:

Çok mutluyum, gururluyum. Büyükşehirlerde ve ilçe meclislerinde son meclis toplantıları hep yapılıyor. Hiç birinde bu kadar uyumun ve bu kadar güzel sözcüklerin söylendiğini zannetmiyorum. Dilerim vardır ama İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nde bu konuşmaları yapan her birinize, bu duyguları içinde taşıyan her birinize bir İzmirli olarak çok teşekkür ediyorum. Bu duyguyu yaşattığınız için bundan değerli bir şey olamaz. Bu demokrasi dersidir. Türkiye’ye örnek bir meclistir. Bununla iftihar ediyorum. Bununla gurur duyuyorum. Bu gurur benim bütün sülaleme de yeter, eminim sizlere de yeter.

Gönül makamı benim için en büyük ödüldür
31 Mart 2019 yılında yüzde 58 oyla seçilen bir belediye başkanı olarak bu şehir için hep canla başla çalışmaya başladım. 5 yıllık görev sürecimde şu iki sözcüğü dilimden düşürmedim: Aşkla İzmir! 4,5 milyon vatandaşımız da bu söze yürek verdi. Bu şehre duyulan aşkla seçim beyannamemizde bulunan 165 projemizin yüzde 87’sini rekor oranla tamamladık.

Üzerine 15 büyük proje ekledik. Bunu hep birlikte başardık. 2 hafta sonra bu makamı bırakarak İzmirlilerin b bana verdiği gönül makamına terfi edeceğim. Her şeyden önce ekonomik krize, pandemiye, depremlere, yangılara ve tsunami felaketine rağmen cesaretini ve umudunu asla kaybetmeyen tüm İzmirlilere şükranlarımı sunmak istiyorum. İzmir’in her siyasetçiye bahşetmediği bu gönül makamı benim için en büyük ödüldür.

Son 5 yılda İzmir belediyecilik tarihinin en zor dönemlerinden birini yaşadık. Maliyetler her geçen gün katlanarak artarken, ekonomik kriz derinleşirken, yokluğu toklukla mayaladık. İcraat üretmeye çalıştık. Her yıl bütçemizin yüzde 40’ını yatırımlara, İzmir’imizi daha da ileriye taşıyacak. Vizyon projelerimize ayırdık. İzmir’in 50 yıllık kangren olmuş sorunlarında çok büyük yol kat ettik ve gelecek 50 yılını teminat almaya çalıştık. İzmir’in altından başlayarak yeniden inşa etmek için etkisi ve faydası yıllarca sürecek olan devrim niteliğinde projeleri İzmir’e kazandırdık.

Önümüzdeki dönemin değerli başkanı ve meclis üyeleri şehrimiz için yeni projeler gerçekleştirecekler. Bu siyasetin tabiatı gereği heyecanlı ve çok değerli bir süreçtir. Stratejik işlerin de hız kesmeden devam etmesi gerekiyor. İnanmak istiyorum ki bizden sonra kim gelirse gelsin 5 yıl boyunca hep beraber ilmek ilmek ördüğümüz bütün bu mirasa sahip çıkarlar. Çalışmalarımızı belediyemizin kurumsal kimliğini devralarak daha da ileriye taşırlar çünkü bunlar artık bizim projelerimiz olmaktan çıktı. Bunlar İzmir’in projeleridir.

 

Meclisimizin en büyük başarısı?
Değerli meclis üyeleri, benim 5 yıllık görev sürem boyunca rehberlerimden biri siz oldunuz. Sizlerle birlikte İzmir’e hizmet etmekten ve sizlerle bir arada bulunmaktan büyük onur duydum. Duymaya da devam edeceğim. Çünkü bu çatı, İzmir’in yerel yönetim demokrasisinin çatısıdır. Bu Meclis, İzmir halkının sesidir. Sizler elbette tek tek ses oldunuz.

Elbette fikir ayrılıklarımız ve tartışmalarımız oldu. Gün geldi birbirimizi yorduk.  Fakat koşullar ne olursa olsun bizi bir araya getiren temel değerlere hep beraber sahip çıktık. Hepimiz daima demokrasiden yana olduk. İşte bu yüzden gün geldi, çok zor kararları hep birlikte aldık. Omuz omuza çalıştık. Cumhuriyet değerlerimizin koşulsuz şartsız bekçisi olduk.  Bu meclis muhtemelen Türkiye’nin en demokratik meclisi oldu.

O nedenle her birimiz bu dönem kapanırken bunu başarmış olmanın huzuru ve gururu içindeyiz. Bunu başarmamızı mümkün kılan tüm meclis üyelerine şükranlarımı sunuyorum. Bu başarıo her birinin kolektif çabasıyla ve ortak akılla şekillendi. O nedenle bir ortak başarı hikâyesine dönüştü. Meclisimizin en büyük başarısı budur.

Cumhuriyet halkımızın bize emanetidir
Demokrasiye ve onun değerlerine ömrünü adamış bir kardeşiniz olarak, her gün kendimi bu ilkelerle sınamaktan asla vazgeçmedi, vazgeçmeyeceğim. Bugün bu meclisteki son konuşmamı yaparken buradan vicdanım rahat bir şekilde ayrılıyorum.

Görevimiz sona erse de, İzmir’de ektiğimiz her bir tohumun takipçisi olmaya, mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz. Bugüne kadarki hattımız İzmir Büyükşehir Belediyesi’ydi. Bundan sonra sathımız, sine-i millettir. Tüm Türkiye’dir. Cumhuriyetimizin yeni yüzyılında, Türkiye’yi demokrasiyle taçlandırma mücadelemize devam edeceğiz.

Çünkü biz bu mecliste mensubu olduğumuz siyasi partiler kadar milletin kayıtsız şartsız egemenliğini de temsil ediyoruz. Cumhuriyet halkımızın bize emanetidir. 86 milyon el ele, omuz omuza, büyük bir coşku ve kararlılıkla yürümeye ve o emanete sahip çıkmaya devam edeceğiz.

 

Bu yolu alnımızın akıyla bitirdik
CHP Grup Başkan Vekili Murat Aydın, “İnsanın içinde bulunduğu doğanın parçası olduğunu görmesi biraz zor. Sizler için herkesin söylediği söz tevazu. Sizlerin döngüsel kültür kavramı, sürdürülebilirlik kavramı oldukça önemli.

Bu meclis ve siz toplumun kurtuluşunun siyasette olduğunu tekrar gösterdiniz. Siyasetçilerin değersizleştiği bu günlerde sizlerin gösterdiği bu tavır bize başka bir siyasetin olduğunu gösterdi. Daima insanca bir dille tepki göstermeye ve bu anlamda da birbirimizle yürümeye çalıştık. Yolda öğrendik, yolda birbirimize öğrettik, birbirimize kırıldık, kavga ettik, dayanışma gösterdik.

Bu yolu alnımızın akıyla bitirdik. Yoldaşlarımıza omuz vererek, yorulanı kaldırarak yürümeye devam ettik, devam edeceğiz. Hepinize çok teşekkür ediyorum. Korkuyla, yorgunlukla ve aşkla bu işi yapmaya çalıştık. Tüm bu süreçler başkanın tavrı ve tarzıyla gelişebilir. Tunç Soyer’e teşekkür borçluyuz” dedi.

 

Hakkınızı helal edin
Veda konuşmalarının zor olduğunu ifade eden AK Parti Grup Başkan Vekili Özgür Hızal, “5 yıl 190 meclis toplantısı ve bugün itibariyle 365 saat geride bırakıldı. Bazen kızdık, küstük ama barışmayı bildiğimiz için kapıdan çıktığımızda barıştık.

Ortak noktamız İzmir. Belki farklı noktalardan baktık ama İzmir için farklı noktalardan baksak da hep beraber telaşlandık. Hep beraber güldük. Dayanışmayı birlikte gösterdik. Hepimiz birlikte enkazların başında umutla bekledik. Hepimiz birlikte gururlandık. Artık maratonun sonuna geldik ama bitti. Yeni gelecek arkadaşlar bayrağı bizden daha yukarıya taşıyacak biliyorum.

Başta bizleri bu göreve seçen İzmirlilere teşekkür ediyorum. Sayın Başkanımız Tunç Soyer’e 5 yıl boyunca yapmış olduğu hizmetlerden dolayı teşekkür ediyorum. En çok konuşan ben oldum, belki de en çok kıran ben oldum. Hakkınızı helal edin. Burası benim için ikinci bir üniversite deneyimiydi” diye konuştu.

Siyasete olan güveni ve nezaketi siz gösterdiniz
İYİ Parti Grup Başkan Vekili Sedat Sarı ise, “Sanki dün gibi başlamış bir serüven. Geldiğimiz bu nokta 5 yılı sorgulama vakti. Bitmeyen bir yol var. Yolculuk bitti ancak her görevi saygın bulduk. Demokrasi ve uzlaşının hakim olduğu, çocuklarımıza gelecek, yaşlılarımıza güven ve huzur için bu yola çıktık.

İnsanız, hatasız kul olmaz ama benden yana herkese hakkım helal. Başta 4.5 yıl grup başkan vekilliği görevi yapan Kemal Sevinç’e ve her partinin meclis üyelerine teşekkür ediyorum. Koskoca 5 yıl boyunca bir yandan kente hizmet etmek için çalışmalarını sürdüren bir yandan da defalarca sataşmalara maruz kalan Başkan Soyer’e teşekkür ediyorum. Siyasete olan güveni ve nezaketi siz gösterdiniz. Vazifenin büyüğü küçüğü olmaz” şeklinde konuştu.

kaynak : EGEDESONSÖZ