Türk mahkemesi hayırsever aleyhine karar verecek

İSTANBUL (AP) — 2013’te başlayan kitlesel protestolarla bağlantılı olarak hükümeti devirmeye çalışmakla suçlanan insan hakları savunucusu ve hayırsever Osman Kavala’nın yargılandığı davada bir Türk mahkemesinin Pazartesi günü nihai kararını vermesi bekleniyor.

Dört yıldan fazla hapis yatmış olan Kavala, suçlu bulunursa şartlı tahliye olmaksızın müebbet hapisle karşı karşıya kalacak.

İnsan hakları grupları, Kavala’nın çürük kanıtlarla yargılandığını söylüyor. Davası, Türkiye’de hukukun üstünlüğü için bir sınav olarak yakından izleniyor.

Avrupa’nın en üst insan hakları kuruluşu Avrupa Konseyi, Kavala’nın haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle serbest bırakılmasını isteyen Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına uymayan Türkiye’ye karşı “ihlal” süreci başlattı.

Bir aktivist ve mimar olan diğer sanık Mücella Yapıcı da müebbet hapisle karşı karşıya kalırken, diğer altı sanık en fazla 20 yıl hapis cezasına çarptırılabilir.

64 yaşındaki Kavala, protestoları finanse etmekle suçlanarak 18 Ekim 2017’de gözaltına alındığından beri İstanbul’un eteklerindeki Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunuyor. İşadamı ve diğer sanıklar haklarındaki tüm suçlamaları reddetti.

Kavala Cuma günü yaptığı son savunmasında suçlamaları bir kez daha reddetti ve sadece eczaneden aldığı hamur işleri ve yüz maskelerini protestoculara götürdüğü konusunda ısrar etti. Protestoları kendisinin yönettiği yönündeki iddiaların “makul olmadığını” söyledi.

“Ömrümün 4,5 yılını hapiste geçirmem benim için telafisi mümkün olmayan bir kayıptır. Silivri’den video konferansla mahkemeye konuşan Kavala, “Tek tesellim, tecrübemin yargının ciddi sorunlarının daha iyi anlaşılmasına katkıda bulunma ihtimalidir” dedi.

Kavala ilk olarak Şubat 2020’de kendisini 2013 Gezi Parkı protestolarıyla ilişkilendiren suçlamalardan beraat etmişti. Taraftarlar serbest bırakılmasını beklerken Kavala, kendisini 2016 darbe girişimiyle ilişkilendiren yeni suçlamalarla yeniden tutuklandı. Beraat daha sonra bozuldu ve dava, Türk hükümetinin ABD merkezli Müslüman din adamı Fethullah Gülen ağını suçladığı darbe girişimiyle ilgili davayla birleştirildi.

Ekim ayında Kavala’nın devam eden tutukluluğu, Türkiye ile ABD, Fransa ve Almanya da dahil olmak üzere 10 Batılı ülke arasında, hapsedilmesinin dördüncü yıldönümünde serbest bırakılması çağrısında bulunmasının ardından diplomatik bir krize yol açtı.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kavala’yı, Türk liderin birçok ülkedeki ayaklanmaların arkasında olduğunu iddia ettiği milyarder ABD’li hayırsever George Soros’un “Türkiye şubesi” olmakla suçladı. Türkiye’nin içişlerine karıştıkları için Batılı elçileri sınır dışı etmekle tehdit etti.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 2019 tarihli kararı, Kavala’nın hapis cezasının kendisini ve diğer insan hakları savunucularını susturmayı amaçladığını ve herhangi bir suç deliliyle desteklenmediğini söyledi.

İnsan haklarını savunan 47 üyeli bir blok olan Avrupa Konseyi’nin uzun ihlal süreci, Türkiye’nin oy haklarının veya örgüt üyeliğinin askıya alınmasına yol açabilir.

Erdoğan, Türkiye’nin “mahkemelerimizi tanımayanları tanımayacağını” söyleyerek ihlal sürecini reddetti. Türkiye, Kavala’nın devam eden tutukluluğunun Avrupa mahkemesi tarafından incelenen önceki suçlamalarla değil, 2016 darbe girişimiyle bağlantılı olduğunu savunuyor.

Kavala, barış ve diyaloğu teşvik eden kültürel ve sanatsal projelere odaklanan kar amacı gütmeyen bir kuruluş olan Anadolu Kültür’ün kurucusudur.

2013’teki protestolar, İstanbul’un merkezindeki küçük parkın bulunduğu alana bir alışveriş merkezinin planlı olarak yapılmasına muhalefet olarak başladı ve kısa sürede o sırada başbakan olan Erdoğan’a karşı ülke çapında bir protestoya dönüştü.

PAYLAŞ: