EKONOMİ SERVİSİ
İktidarın düşük maliyete dayalı imal ve ihracat odaklı büyümeyi esas aldığını bahis ettiği ‘Türkiye Ekonomi Modeli’ ABD merkezli Citi kadar analiz edildi.
Citi, hükümetin Türkiye Ekonomi Modeli ile ilgili de bir değerlendirme paylaştı. Rekabetçi hakiki döviz kurunun yapı reformlarla desteklenmediği sürece kimsesiz cari dengeyi kalıcı olarak iyileştiremeyeceğini gösteren kurum, Türkiye’nin 2021’de çift haneli bir yükselme kaydedeceğini ifade etti.
Citi analistleri, paylaştıkları bir araştırma raporunda para politikasındaki değişkenlik ve Türk Lirası’nda gelişen oynaklık göz önünde bulundurulduğunda Türkiye’de enflasyonun mayıs ayında yüzde 50’yi aşarak zirveye ulaşacağını, ardından ise yüzde 30-35 civarında seyredeceğini öngördü.
2021’de yaşanan fiyat gelişmeleri ve ocak ayındaki yükseliş sonrasında bunun döngüsel değil sürekli bir konjonktüre işaret ettiğini bildiren Citi, kurdaki geçişkenlik ve geçmiş verilere karşısında hassasiyeti yüksek olan ileriye dönük beklentilerin de bu konjonktürü desteklediğini söyledi. Citi, para politikası tereddüd ve kurdaki oynaklıktan nedeniyle enflasyon görünümünün de önceki yıllara tarafından önemli derecede bozulduğunu vurguladı.
Beklentileri ve fiyat istikrarını karşılamak için Merkez Bankası’nın fiilen sıkı bir para politikası izlemesi gerektiğini söyleyen Citi analistleri, Türkiye için doğal faiz oranı ve enflasyon tahminlerine tarafından Merkez Bankası’nın para politikasını 2022’nin ilk çeyreğinde kontrol etmek durumunda kalabileceğini dile getirdi.
Merkez Bankası’nın Eylül 2021’den bu yanlamasına 500 baz puanlık faiz indirmesine rağmen bağ faizleri ve banka kredi faizlerinin ciddi derecede arttığına değinen Citi analistleri, politika yapıcıların banka kredileriyle idareli aktiviteyi canlandırmada bu yıl zorlanabileceğini vurguladı.
Düşük politika faizi ve rekabetçi kurun döngüsel olarak ekonomiyi destekleyebileceğini lakin bunun kimsesiz bir hesaplı mutasyon sağlamayacağını söyleyen Citi, yalnızca üretimdeki artışın birey başına düşen milli geliri artırabileceğini ve insanların hayat kalitesini iyileştirebileceğini belirtti. Ekonomi Servisi