Kuran kursundaki ufak yaştaki çocukları istismar eden belletmen H.A.’ya yönelik iddianame, beş ay süren skandal sırasında yurtta görevli personele karşın herhangi bir yaptırım uygulanmadığını gösterdi. Diyanet’in sessizliğini koruması tepki çekti
Mustafa BİLDİRCİN
Diyanet İşleri Başkanlığı’na alt Erzurum Hacı Bahattin Evgi Yatılı Erkek Kuran Kursu’ndaki yaşı ufak yedi erkek çocuğuna tecavüz ve cinsel tacizde yer alan belletmen H.A. ile ilgili savcılık iddianamesi tamamlandı. İddianame, ufak yaştaki öğrencilere yaşatılanları ortaya koydu.
Tacizci belletmenin asgari beş ay baştan başa çocukları istismar ettiği ve zor uyguladığı belirtildi. Çocuklara porno seyrettiren tacizci belletmen, bir çocuğa tecavüz etti, başka bir çocuğa da “Bizi videoya al” dedi. İddianameye göre belletmenin tam 15 kere cinsel istismarına maruz bırakılan çocuklardan biri, her zaman da dağıtılmış zorlamalarla baş başa kaldı. Belletmen, tacize karşı koyan çocukları sopayla darp etti. Çocuklar, yaşananları ailelerine anlatmamaları için “Söylerseniz sizi keserim” sözüyle korkutma edildi.
DİYANET YAPTIRIM UYGULAMADI
Mağdur çocukların Kuran kursunda yaşananlara karşın anlattıkları akıllara, “Diyanet’in kursları denetlenmiyor mu?” sorusunu getirdi. Minik yaştaki çocukların aylar baştan başa taciz edildiği kursta belletmen H.A’nın yanı sıra 11 çalışanın daha olduğu öğrenildi. Çalışanlar hakkında yalnızca yönetimle ilgili soruşturma başlatılması ile yetinildiği bildirildi. İddianamenin, “cinsel istismar dosyası” açısından eksiklik taşımadığını söyleyen mağdur çocukların avukatı Ahmet Kılınç, “Eksiklik, Diyanet İşleri Başkanlığı personeli yönünden. Diyanet’in disiplin soruşturması var ama hiçbir yaptırım uygulanmamış” dedi. Kılınç, personele karşın savcılığa kabahat duyurusunda bulunulduğunu açıklama etti.
ORADA KİMSE YOK MUYDU?
Erzurum Barosu Başkanı Talat Göğebakan ise BirGün’e yaptığı açıklamada, iddianamede yalnızca cinsel istismar faili belletmenin adının geçtiğini belirterek “Peki bu çocuklara daima tecavüz edilirken bu kursta hiç kimse yok muydu?” diye sordu. Olayın halk görevlileri ayağına uyarı çeken Göğebakan, “Burası denetlenmez mi? Bu sorunun üstünde durulması gerekiyor” diye konuştu.
Sadece suçtan zarar görebilen kişilerin ilk derece mahkemesindeki yargılamalara katılabileceğinin belirtildiği Canice Muhakemesi Kanunu’nun 237’nci maddesi sebebiyle bu tür davalarda baroların elinin kolunun bağlandığının altını çizen Göğebakan, “Davaya müdahale talebimiz bu madde sebebiyle reddediliyor. Bunun ortadan kaldırılması için her zaman düzenleme başvurusunda bulunduk ama siyaset kurumunun umurunda değil” ifadesini kullandı.
Yalnızca suçtan hasar gören kişilerin ilk derece mahkemesindeki yargılamalara katılabileceğinin belirtildiği Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 237’nci maddesi nedeniyle bu nesil davalarda baroların elinin kolunun bağlandığının altını çizen Göğebakan, “Davaya müdahale talebimiz bu madde nedeniyle reddediliyor. Bunun ortadan kaldırılması için defalarca düzenleme başvurusunda bulunduk fakat siyaset kurumunun umurunda yok” ifadesini kullandı.
***
İSTİSMARCI BABAYA 40 YIL CINAYET
İzmir’in Karşıyaka ilçesinde geçen sene 13 yaşındaki N.Ö.’yü istismar ettiği için yargılanan A.Ö., ‘nitelikli cinsel istismar’ suçundan indirimsiz 40 sene 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. N.Ö.’nün, annesi B.Ö.’ye babası A.Ö. tarafından yaklaşık 3 yıldır cinsel istismara maruz bırakıldığını anlatmasının gerisinde yargılama başladı. Tutuklu yargılanan A.Ö., İzmir 4’üncü Ağır Cinayet Mahkemesi’ndeki duruşmada, çocuğu istismar etmediğini iddia etti. Duruşma heyeti, sanığa ‘kaliteli cinsel istismar’ suçundan 18 yıl hapis cezası verdi. Ardındaki eylemi kendi kızına karşın ve zincirleme olarak gerçekleştirdiği gerekçesiyle de bu canice artırıldı. Davalı toplam 40 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Resim: Serra Akcan-csgorselarsiv.org