Bir savcının kararları sebebiyle eğitim almasını talep eden hâkim, HSK kararıyla sürgün edildi. Karar ‘eğitimsiz adalet’yı gözler önüne serdi. Bilgisiz hâkim ile savcıların sayısının artmasına adalet mensupları tepkili.
Haber Merkezi
Talepleri ve kıdeminin düşük olması sebebiyle bir savcının ‘iş içi eğitime’ alınmasını isteyen Hâkim Ahmet Anlamak’ın sürülmesi, yargıda yeni bir tartışmaya niçin oldu. 15 Temmuz Darbe Girişimi’nden sonradan göreve başlatılan 14 bin hâkim ve savcının kıdeminin 5 yılın aşağı olması, bahşedilen kararlar, adayların alım yöntemi yargının getirildiği durumu özetler nitelikte.
Son günlerde yaşanan öyle çok olaydan biri de Urfa’daki ağız dalaşı oldu. DW’den Alican Uludağ’ın haberine göre Urfa’nın Akçakale ilçesinde 12 yaşındaki iki çocuğun ‘sarkıntılık’ suçundan tutuklanması talebini reddeden Hâkim Ahmet Anlayışlı Olmak, Hâkimler ve Savcılar Kurulu’na (HSK) bu taleplerde bulunan savcının ‘meslek içi eğitime alınmasını’ önerdi. Fakat yanlış kararlar aldığı belirli savcı yok, hâkim Ahmet Bilmek HSK tarafından Akçakale’deki görevinden alınarak Samsun Vezirköprü’ye sürüldü.
Bilmek, kendisini görevden alan HSK’ye tepki gösterdi. Iyi Anlamak, HSK’ye gönderdiği yazıda, “Bir hâkim olarak tekrar tekrar insan hak ve hürriyetini, özgürlüklerini ve yaşam hakkını savunacağım” dedi ve eski Ankara Başsavcısı Yüksel Kocaman’ın düğününden sonradan AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ziyaret ettikten sonra Yargıtay üyesi yapıldığını hatırlattı. “Bu mudur tarafsız ve bağımsız yargı?” diye soran Iyi Anlamak, adalet erkinin tam egemen ve nesnel olması gerektiğine uyarı çekti. Akçakale’deki savcının bu üçüncü hatası olduğunu ifade eden Çakmak, benzer savcının daha önce hazırladığı bir iddianamede, satırla mağdurun kafasına vurup mağdurda kafatası kemik kırığı oluşmasına sebebiyet verecek şekilde hayatını tehlikeye sokan sanık hakkında herhangi bir adli kontrol veya tutuklama başvurusunda bulunmadığını aktardı. Anlamak hem, savcının öldürmeye teşebbüse girme ihtimali yer alan bu dosyayı ağır ceza yerine asliye suç oluşturan mahkemesinde açtığını da dile getirdi.
‘KABUL EDİLEBİLİR DEĞİL’
Üyeleri Hâkim Anlayışlı Olmak’ın sürülmesine Yargıçlar Sendikası da tepki gösterdi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Meslektaşımız hukuka, mesleğin iftihar ve saygınlığına aykırı herhangi bir iş ve işlem yapmamış, davranışta bulunmamıştır. Bilakis adalet içindeki liyakatsizlik ve umursamazlığı gözler önüne sermiştir ve çözüm önerisinde bulunmuştur. böylece hakkında soruşturma gevşemiş olması nitelikte değildir. Sendikamız üyesi meslektaşımız hakkındaki geçici yetkilendirmenin ivedilikle kaldırılmasını, eski görev yerine iadesini; huysuz halin ise soruşturmanın selametiyle değil cezalandırma isteğinin acelesiyle fiili olarak cezalandırma ön kabulüyle verildiği sonucunu doğuracaktır.”
PARTİLİ KONTENJAN
Kanun hükmünde kararnameyle kapatılan Yargıçlar ve Savcılar Birliği’nin (YARSAV) eski Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, yaşananları BirGün’e değerlendirdi. Yaşanan olayın yargıç ve savcılarla, adalet organlarıyla ilgili fotoğrafın genelini yansıttığına muhabere eden Eminağaoğlu, “Objektiflikten uzakta mülakatlarla mesleğe alımların gerçekleşmesi, yeniden yüksek yargı seçimlerinde de bilgi, birikim, deneyim ve donanım yerine partilere ayrılan kontenjanlara kadar hareket edilmesi bu duruma yol açıyor” dedi.
Eminağaoğlu, şunları söyledi: “Hak bağımsızlığından uzak mesleğe alımlar ve uygulanan sistem nedeniyle, her geçen gün sorunlar artmış ve meslek o noktaya gelmiştir ancak, önlerine gelen soruşturma ve davada uygulayacakları yöntem ve esasa ilişkin yasayı o güne dek hiç okumamış yargıç ve savcılar bile artık meslekte fazla önemli bir sayıyı oluşturmaktır. Sorunlu sistemi düzeltmek yerine, yaşanan bu olayda olduğu gibi, her zamanda bu çarpıklığa karşısında çıkan, bu duruma boyun eğmez, ifşa eden kişiler cezalandırılmaktadır.”
Ömer Faruk Eminağaoğlu
BAĞIMSIZLIĞIN ÖNEMİ
Ankara Barosu Başkanı Kemal Koranel ise Akçakale’de yaşananlarla birlikte hukuk mekanizmasının geldiği noktanın bir kere daha görüldüğüne dikkat çekti. Hâkimin savcı ile ilgili ihbar ve şikâyet hakkını kullandığını belirten Koranel, şöyle konuştu: “Bu olay özelinde deha ilk kez görevdeki baskın ve savcıların özellikle mesleğe yeni başlayanların eğitim düzeyinin sorgulanması gerektiğini ortaya koymaktadır. Ayrıca bir hâkim için fazla önemli olan hâkimlik teminatının iddiaya göre kaldığının, yargının bağımsızlığının söz konusu zeka olmadığının göstergesidir. Maalesef bu olaydaki yönetimle ilgili yaptırımların neticesi bu olayın taraflarını yok tüm hâkim ve savcıların bundan sonraki iş ve işlemlerini etkileyecektir.”
Egemen bir HSK’nin önemine göze çarpan eden Koranel, “Sistemin en aşağıdan ve en her tarafta ele alınarak yasal çerçeveleri oluşturularak düzeltilmesi ülkemiz için çok elzemdir. bununla birlikte hâkim savcılarımızın daha donanımlı, modern hukuku uygulayan sujeler olarak adalet sisteminde yer alması için üzerimize düşenleri yapmak için çalışmalar başlamak istiyoruz” biçiminde konuştu.
Kemal Koranel
Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca’da hâkim ve savcıların eğitimsiz olmasını eleştirmişti. Yargıda yaklaşık 23 bin hâkim ve savcı olduğunu belirten Akarca, şunları söylemişti: “En büyük sorun, kaliteli hâkim, savcı, avukat yetiştirememek. En önemli sebeplerinden bir adam başına de hiç kuşkusuz FETÖ’nün Türk yargısına verdiği zarar var. Hukuku bir tabanca gibi kullandılar. 14 bin hâkim savcının kıdemi 5 yılın altında. Hukuk fakültelerinin fazlalığı apaçık.”
SİCİL KABARIK
Yargıda yaşanan benzer vakalardan birkaçı şöyle:
• Manisa Turgutlu Cumhuriyet Savcısı Nusreddin Saltabaş hakkında sosyal medya platformu TikTok hesabından spor yapıp şarkı söylerken paylaştığı videolar nedeniyle tahlil başlatılmıştı. HSK kararıyla görevden uzaklaştırılan Saltabaş, istifa etmişti.
• AKP’li Burhan Kuzu’nun devreye girmesiyle hâkim Cevdet Özkan’ın, uyuşturucu baronu Zindaşti’yi terhis ettiği iddia edilmişti.
• Antalya’da ‘dolandırıcılık’ ve ‘tefecilik’ suçlarından örgüt lideri olarak yargılanan birey hakkında beraat kararı veren mahkeme başkanı Ö.İ.’nin, benzer sanıkla yemek yediği fotoğraf ortaya çıkmıştı.
• Diyarbakır Çermik’te halı saha maçına meydana çıkan savcı Mehmet Kıran, tartıştığı 14 öğretmeni gözaltına aldırmıştı.